Risk tanım olarak beklentilerden sapma olarak tanımlanır ve matematiksel olarak standard sapma ile ölçülür. Finansal risk ise yatırımcının elde etmek istediği getiriden ne kadar uzaklaştığıdır. Risk, finans piyasalarının işleyişinin temelindedir ve sadece anapara kaybetme olarak algılanmamalıdır. Sabit getirili menkule yatırım yapan bir yatırımcı da bazı risklerle karşı karşıyadır. Örneğin kredi riski olmayan devlet tahvili satın alan bir yatırımcı ülke ve likidite riski ile karşı karşıyadır. Fazilerdeki yükseliş ya da enflasyondaki oynaklık da aynı şekilde yatırımcının karşı karşıya olduğu risklerdendir. Ne kadar güvenli yatırım alanları tercih edilirse edilsin risk vardır. Risk iki temele ayrılmaktadır.
Finansal piyasalardaki en önemli konu, getiri ile alınan riskin birbirinden birebir etkilendiğidir. Diğer bir ifadeyle, yatırımcı, daha fazla getiri için daha fazla risk almaya razıdır. Yatırımcı ne kadar risk alabilirse o kadar çok getiri elde edebileceğini bilmelidir.
Bu nedenle risk konusunda çekingen olan yatırımcılar;
Yüksek risk profiline sahip yatırımcılar ise yatırımlarının vadesi boyunca değişen piyasa koşullarından ve belirsizliklerden rahatsız olmazlar.
Riski etkileyen faktörlerden biri de vadedir. Vade uzadıkça gelecek belirsizleştiğinden risk de artar. Yatırımlara başlanmadan önce mutlaka risk toleransı iyi ölçülmelidir. Bu değerlendirmeyi yapmak için risk profili anketleri yapılabilir, finansal uzman ve kurumlarla görüşülebilir.